Son dönemde özellikle Instagram'da, yatırımcı vizesi ile gidilebilecek Avrupa ülkeleri reklam videoları oldukça sık çıkmakta.
Benzer türde reklamlar ABD'de yaşama imkanı sağlayan Green Card (Yeşil Kart) çekilişi zamanı da görülmekte.
Başka bir ülkede yeni bir hayat kurma fikri güzel görünebilir. Yine de üzerine iyice düşünülmesi gerekir. Yeni bir ülkeye turist olarak gitmek ile orada sürekli yaşamak arasında büyük farklar vardır. Turistken alınan zevklerin aynısı hayatı geçirmeye başlayınca bulunamayabilir. Öncelikle yaşam koşulları her ülkede farklılık göstermektedir.
Gidilecek ülkede maddi olarak zorluk çekmeden yaşanıp yaşanamayacağını anlamak için araştırma yapmak iyi olur. Mesela bu noktada istenebilir. . Norveç'e gitme planı olanlar buraya bakabilir.
Bu siteler sayesinde gidilecek şehirde kiraların ortalama ne kadar olduğu, ne miktarda vergi ödeneceği, alışveriş ve fatura miktarları hakkında iyi bir tahmin alınabilir. Gerekli bilgilere sahip olmadan, kulaktan dolma bilgiler ile yeni bir ülkeye gidildiği zaman hayat beklendiği kadar güzel gitmeyebilir.
Aile ile gidenlerin risk alması zor
Kimi zaman girilen işte ödenen maaşın Türkiye'ye kıyasla iyi olsa da o ülke standartlarına göre düşük olduğu anlaşılabilir. Ancak çalışma vizesi ile gidildiyse, üzerine bir de kişi ailesini yanında götürdüyse yeni işe geçme riskini almakta zorlanır. Maaşına zam da alamazsa zor bir durumda kalabilir. Belli ülkelerde çalışma vizesinin alınmasını sağlayan ilk işin hemen bırakılmaması üzerine olan kanunlar da unutulmamalı.
Farklı bir durum ise ödenecek vergi miktarının ya da kira ortalamasının bilinmemesi halinde yaşanabilir. Mesela Norveç ve diğer kuzey ülkelerinde vergiler diğer Avrupa ülkelerine göre yüksektir. Bu sebeple alınacak maaş kadar vergiler ve kira dahil ne kadar ödeme yapılacağını bilmek de önem kazanır.
Yüksek vergi dilimi ve kira sonrası yaşanacak sıkıntılar nedeniyle yeniden Türkiye'ye dönmeyi düşünenlerin sayısı da az değil. Yeteri kadar araştırma yapılmadığı zaman bu tür durumların yaşanması kaçınılmaz olur.
İngiltere çekici ancak zorlukları var
Hem dil kolaylığı hem de iş bulma imkanlarının kolaylığı dolayısıyla son yıllarda İngiltere, özellikle de başkent Londra oldukça revaçta.
Londra'da yaşamayı düşünenler biraz araştırma yaptıkları zaman yaşam maliyetinin Monte Carlo'dan daha fazla olduğunu hemen görecektir. Kiralar dışında hayatın da pahalı olduğu şehirde ayrıca çocuklu aileleri daha farklı zorluklar beklemektedir.
Çoğu Avrupa ülkesinde kreş ve okul bedava olsa da İngiltere de belli bir döneme kadar ödeme yapmak gerekmektedir. Bu da aileleri beklenmedik bir maddi zorluk içine sokmaktadır. Çocuğun yaşına göre kreş zamanı da az olursa eşlerden birinin yarı zamanlı çalışması gerekebilir.
Kiraların ve yaşam maliyetinin düşük olduğu kimi Avrupa şehirlerinde ise sosyal hayatın beklenilen kadar iyi olmaması mümkündür. Bu gibi durumlarda, taşınma kararı gözden geçirilmeye başlanır. Özellikle gece hayatına ya da sosyalleşmeye alışanlar için küçük Avrupa kentleri oldukça zorlu olabilir.
Yeni başlangıçlar güzeldir ama bu tür köklü ve önemli kararlar için iyice düşünmek gerekir. Geçmişten farklı olarak günümüzde Finansvalp gibi yardımcı siteler bulunmakta. O yüzden karar alırken yapılacak hesaplar daha kolay. İyi yapılan hesaplarla yurtdışında yaşama başlamak istenilen sonuçları her zaman verir.










